Abaza-Abhaz etnosu «Alashara» Yardımlaşma Uluslararası Birliği

Kabul Görmüş Önder

Признанный лидер


Bugün ünlü ilim insanı, iş insanı, ilim ve sanat hamisi Mussa Ekzekov 55 yıllık yıldönümünü kutluyor.

Bu gününü kabul görmüş halk önderi sıfatında karşılıyor. O, Dünya Abhaz-Abaza Kongresi Yüksek Meclisi’nin Başkanı, “Apsadgıl” Abaza Toplumsal Kuruluşlar Birliği Yönetimi’nin Başkanı ve “Alaşara” Abaza-Abhaz Etnik Grubunun Gelimine Katkıda Bulunma Uluslararası Birliği’n Başkanı’dır. Fakat asıl mesele işgal ettiği makamlarda değil, yaptığı işler ve halkın nezdinde gördüğü büyük saygıdır. Tüm dünyadaki Abaza ve Abhazlar Abaza halkını birleştirebilecek ve eskilerdeki saygınlığına ulaştırabilecek kişi olarak ancak Mussa Ekzekov’u görüyorlar.

Mussa Ekzekov 13 ağustos 1964 yılında Krasnıy Vostok’ta doğdu. Çocukuğundan Abaza dilinin güzellliği ve milli kültürün zenginliğini yaşatıldığı ortamda yetişti. Buna hem babası Habali Ekzekov, hem de annesi Fatimat, kızlık soyadı Fizikova, tafafından dedeleri ve nineleri önayak olmuştur. Torunlarına anlattıkları halk masal ve efsaneleri çocuklarda en güzel insani özelliklerin gelişmesini, karakterlerinde milli çizgilerin belirmesini sağlamıştır.

Yaşlı insanların kendileri de Abazaranın gerçek taşıyıcıları ve çocuklar için güzel örnekti. Özellikle baba tarafından dedesi Gaziz Ekzekov. Küçük Mussa onun gücü, cesareti, iç enerji ve sıra dışı iyiliğine hayret ediyormuş.

“Dedem 97 yıl yaşamış ve bu yaşına rağmen otu biçerdi. Cebinde sürekli şekerleri bulundurur ve sokakta karşılaştığı her çocuğa verirdi.” diye hatırlıyor Musa Habaleviç.   

Mussa da dedesi Gaziz gibi güçlü ve sağam yapılıymış ve de spor yaparmış. O zamanlar Krasnıy Vostok’ta spor okul ve salonlar yoktu ve çocukların kendileri için elverişli spor türü ile ilgilenir, genel olarak da topu koştururlardı. Bir de herbir köy avlusunda halter bulunur ve tüm çocuklar kendilerini yukarı çekebiliyor, yükselerek dönebiliyor ve daha da zor hareketleri yapabiliyordu, bazıları ise pervane şeklinde dönmeyi de beceriyordu ve köy çocukları için bu en yüksek başarı sayılmış.

Köyde ilk boksör ortaya çıkınca, genç Mussa Ekzekov adeta yana yapışmıştı – sabahları onunla koşar, antreman yapar, vuruşları öğreniyordu. O, Lensovet adlı Leningrad Devlet Teknoloji Enstitüsü’nde öğrenciyken, boks ile uğraşmaya devam etmiş. Fakat yakında güreşe karşı çok büyük merak salmış ve Mussa spor türün bu çeşidine geçiş yapmış. Birkaç ay sonra yüksek öğretim kurumları arasında Leningrad’ın şampiyonu olmuş, daha geç olarak ise Sovyetler geneli de olmak üzere daha büyük turnelerde de galibiyetleri almış, spor uzmanı ünvanı elde etmiş. Sporun ona verdiği en önemli şey ise – kendine güven ve yüksek hedefleri belirleyerek onlara ulaşma becerisi olmuş.

Hayatının en önemli amacını Mussa Ekzekov daha çocukluğunda belirlemiş. Günün birinde ablası ona sormuş: “Büyünce ne olmak istersin?” Çocuk beklenmedik cevabı vermiş: “Çok kazanarak insanlara yardımcı olmak istiyorum”.

Daha enstitü öğrenciliği yıllarında söz konusu amaç daha geniş boyutlara ulaşmaya başlamıştır.

 “Küçük vatanımdan uzakta büyük şehirde öğrenim görürken, kendimin olan, öz, milli olan birşeyin eksikliğini hissediyor, en azından Abaza türküleri bulunan kaseti dinlemeyi istiyordum. O zamanlar ise onlar bulunmuyordu” şeklinde hatırlıyor gençliğini Mussa Habaleviç. Sonra de devam ediyor: “Yavaş yavaş hayatımın anlamı ve gayesinin halkımın benzersizliğini korumak için elimden gelen her şeyi yapma, sadece çocuklar ve torunlar değil, tüm gelecek nesiller de köklerini bilip, onunla övünebilmelerini sağlama olduğunun bilincine varmaya başladım.”

Enstitüyü tamamlayınca, Mussa Ekzekov Leningrad kimya labaratuvarları kapları ve cihazlarını üreten fabrikada mekanik üretim atölyesinin başkanı olarak çalışmaya başlamış. Bir seneden daha az bir süre içerisinde fabrikanın baş teknolojicisinin yardımcısı olalarak ataması gerçekleştiriyor. 1989 yılı kasımda Mussa Ekzekov cam ve sitallerin kimya teknolojileri alanında yüksek lisansa başlıyor ve onu 1992 yılında bitirerek Sankt-Petersburg’da “Tehnointellekt” AOZT’ye genel müdürün yardımcısı olarak kabul ediliyor.

1998 yılının başında Mussa Ekzekov “serbest yüzüşe” geçme kararını alıyor. Ticari taşınmazlar alanında projelerle ilgilenen “Solomon” geliştirme şirketini kuruyor. 2006 yılında Sankt-Petersburg’un Engels caddesinde şirket “Grand Canyon” ticari-eğlence merkezini açıyor.

“Atıl yerde söz konusu inşaatın kararını aldığım zaman, birkaç yıl sonra böylesi yapının burada bulunacağına inanların sayısı azdı. Ona “Grand Canyon” adını verdim. Amerika’da bulunmuş ve aynı adla Calarado nehrinin vadisini görmüştüm. Ve anlaymadığım bir tarafı Krasnıy Vostok’ta Kuma’nın vadisini andırıyordu.” diye anlatıyor iş insanı ad seçiminin hikayesini.

2016 yılı PROESTATE 2016 taşınmazlarla ilgili uluslararası yatırım forumunda “Grand Canyon” “Ticari Taşınmaz” türünde on yılın en iyi nesnesi olarak kabul edilmiş. Günümüzde “Solomon” Şirketi”nin yönetiminde bulunan ticari taşınmazların toplam alanı 200 bin metre kare civarındadır.

Kazandığı paraların önemli bir kısmını Mussa Ekzekov, çocukluğunda da planladığı gibi, insanlara yardıma göndermeye başlamış. Abhazya’nın tüm bölgelerinde serbest güreş okulların oluşturulmasına mali destekte bulunmuş, Karaçay-Çerkesya’da “Yılın Abaza Türküsü” projesini düşünmüş ve bu da Abaza türkü sanatının gelişimine büyük ivmeyi vermiştir. Bu da sırası ile Abaza dilinin korunmasına hizmet etmiş, çünkü milli türküler söylenince, dil her zaman kulaklardadır, unutulmuyor.

2011 yılında Mussa Ekzekov Sankt-Petersburg’da “Alaşara” Özerk Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşu’nu kuruyor, 2013 yılında ise Karaçay-Çerkesya’da özelleştirilmiş şubesini açıyor. “Alaşara’nın” Çerkessk ofisinin tanıtımında Mussa Ekzekov’a sormuşlar: “Abazaların birkaç toplumsal kuruluşu zaten var, “Alaşara’nın” bunlardan farkı nedir.” “Çalışmamızın temelinde sistemlilik olacaktır. Hedefleri belirleyecek, onlara ulaşmak için görevleri üretecek ve söz konusu görevleri yerine getirmek için çalışacağız. Ancak bu şekilde amaca ulaşılabilecektir.” şeklinde cevaplamış.

“10 yıl için hesaplanan etnik grubunu koruma ve geliştirme ayrıntılı programını hazırladık. Projeyi gerçekleştirmezsem, hayatımı devam ettiremeyeceğimi anladım...” diye, anlatıyor Mussa Ekzekov.

Belirlenen amaca ulaşılacağından şüphesi yoktur. Kendinden emin ve halkına da güveniyor.

 “Halkım, küçük Vatanım, Rusya, Abhazya için faydalı ve önemli olan birçok şeyi yetiştirmek istiyorum. Gelecek nesillere güçlü temeli bırakmak. Çünkü gelecek nesillere bırakacağın iz, milletine, topluma nasıl bir faydayı getireceğine bağlıdır” diyor Mussa Habaleviç.